24 Aralık 2013 Salı

Biz L-Manyak Çocuğuyduk

Yalnızlığımla baş başa kalmaktan zevk almamı sağlayan en büyük etkenlerden biri sanırım yalnız kaldığımda sıkılmayarak yapacağım zilyon tane hobimin olması. Bunlardan biri karikatür ile olan münasebetim ve bana karikatür dünyasını sevdiren de L-Manyak olmuştur. Tabii 2000'lerin başından bahsediyorum, ülkenin en "baba" karikatüristlerinin aylık bir dergide toplandığı vakitler. 


Ben de yeni yılınızı tatlı, muzur bir Bahadır Barüter kapak karikatürü ile kutlamak istedim.

"Seneye görüşürüz" esprisi yapma niyetinde olanlar üzerlerine alınmakta serbestler.

Mutlu Yıllar.


Arz ederim!


20 Aralık 2013 Cuma

Benim Hiç Hindili Yılbaşım Olmadı Ağbi!

Malum yılbaşı yaklaşıyor, gıda firmaları da hindi satma yarışında. Ben hiçbir yeni yılı sofrada hindi yiyerek geçirmedim dostlar; bizim ailemiz televizyon karşısında çerezli, kolalı ve tombalalı aktivitelerden öteye geçmedi hiçbir zaman. Hindilerin içlerinin doldurulup fırına verilmesi olayı bana değişik bir konsept olarak geliyor bu yüzden. 

Bugün de özellike brunchlarına bayıldığım Fırıncı Orhan'ın, Hürriyet gazetesinden çıkan fo/gurme broşürüne büyük bir ilgiyle göz atıyordum ve derken yine doldurulmuş bir hindi ile karşı karşıya geldim. Önce kızarmış hindinin cazibesiyle göz göze geldik, birkaç saniye sonra fiyata odaklandım. Fiyat cidden ilginçti benim gibi hiç hindi deneyimi olmayan birisi için, 179.-TL. "Yani üzerine biraz para koysam seneye kurbanda kesecek bir küçükbaş falan alabilirim." diye geçirdim içimden tüm pintiliğimle.

Büyütmek için bir tık yeter

Tüm bu para mevzusunu atlattıktan sonra ise gözüm bambaşka bir şeye ilişti, profesyonel bir fotoğrafta olmaması gereken bir şeye. Onu da altta paylaşıyorum: 

26 Kasım 2013 Salı

Seyahat Biletinizi Alırken Ayrı Ayrı Her Firmayı Araştırmanıza Gerek Yok!

Hayatın ayrılmaz parçalarından birisi haline gelmiş olan internet, bilet alışverişlerinde de yanı başınızdadır. Kolaylıkla ve her ortamdan girebileceğiniz bu sanal dünya içerisinde dilediğiniz gibi gezinme ve araştırma yapma imkânına sahip olabileceksiniz. İşlerinizi kolaylaştıracak olan biletbilet.com sitesi uzun bir zamandır bu ortamda çalışmalarını sürdürüyor. Zengin otobüs ve uçak bileti seçenekleri sayesinde sizin yurt içine ve yurt dışına yapmak istediğiniz tüm yolculukların biletlerini seçmenizi, kıyas edip satın almanızı sağlayacak olan ortamı size hazırlıyor.


16 Kasım 2013 Cumartesi

Sinir Gerdirme Merkezleri

Başlığa bakınca botox gibi bir şey hakkında yazacakmışım gibi göründü ama yazının botox ile alakası yok. Botox'un aksine benim anlatacağım konu ciltte kırışıklığa yol açıyor arkadaşlar.

Ankara trafik bakımından bir İstanbul değil, lakin biz Ankaralıların da hatırı sayılır miktarda zamanı yollarda geçiyor. Şehir İçi Yolculuk = Sinir Olmak denklemini deneyimlemeyen insan kalmamıştır ama ben yolda harcanan vakitten ziyade, otobüsteki görevlilerle harcanan vakit içerisinde sinirlerime hakim olamıyorum (Görevliler dediğime bakmayın, biri otobüsü kızlı - erkekli demeden doldurarak adeta bir günah yuvasına çeviren şoför, diğeri de enseyi uzun bırakmış saçıyla bizi selamlayan biletçi / muavin).


Yukarıda biletçi dediğime bakmayın (siz benim hiç bir dediğime bakmayın, bir yazıda bu kadar tekerrür edilmez), ayar olduğum ilk konulardan biri işte bu; Özel Halk Otobüsü diye tabir ettiğimiz taşıtların biletçileri bilet kesmiyor! İşte geçen patlama noktasına gelip ağız dalaşına girdiğim bir biletçi ile muhabbetim:

22 Ekim 2013 Salı

Windows 8.1 ile Değişenler

Sanırım bir hafta olmamıştır Windows 8.1 Store'da indirilmeye sunulalı, biraz geç kaldım yüklemede ama sonunda indirdim.

Öncelikle kurulum için bir şey yapmanıza gerek yok, Store'dan 8.1 güncellemesini seçip indir diyorsunuz ve gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Fakat önceden bilmeniz gereken bir şey var: 3,5 GB civarındaki güncelleme indikten sonra sistemi yeniden başlatmanız isteniyor ve güncellemenin yüklenmesi rahat bir 15-20 dk sürüyor, PC'nizin 3-4 kere başlatılması gerekiyor.

Kurulum tamamlandıktan sonra PC'niz sanki ilk defa Windows 8 yüklenmiş gibi bir açılış ekranı ile karşılıyor sizi, ama korkmayın eskiden yüklediğiniz ne varsa hepsi yerli yerinde duruyor.

Zorla size bir Microsoft hesabı açtırıyor Windows 8.1, fakat "Ben online hesap kullanmak istemiyorum" diyenlerdenseniz benim gibi, Kullanıcı Hesapları'ndan bu mecburen açılan hesabı silip eski hesabınıza dönebilirsiniz (ben bir dosya kaybı veya ağ bağlantılarımda (Workgroup) bir hata ile karşılaşmadım).

Peki neler geldi Windows 8.1 ile?

15 Ekim 2013 Salı

Spotify İncelemesi

Spotify Nedir?
Spotify'in en basit açıklaması "böyle Fizy gibi, Grooveshark gibi bir şey" olurdu sanırım. Tabii bu 6-7 sene önceki ve artık işlev görmeyen hizmetlerden çok bariz farkları bulunuyor ama hepsinin ortak amacı stream yoluyla çevrimiçi olarak müzikleri dinlememizi sağlamak.


Daha önceden Türkiye'de hizmet vermeyen Spotify isimli müzik servisini kullanmak için DNS ayarlarıyla münasebete girip kendimizi 2 haftada bir Amerika'daymışız (ya da hizmet verilen diğer ülkelerdeymişiz) gibi göstermemiz gerekiyordu.
Deezer'ın Türkiye pazarına girmesi ile birlikte Spotify da adımlarına hız katarak Eylül ayının sonlarında pazara dahil oldu. Bunun neticesinde artık Spotify'ı kandırmamıza gerek kalmadan ücretsiz olarak (yine reklam dinleme zorunluluğuyla) programı kullanabilir olduk. Ayda 10 liraya istersek premium abonelik alıp daha fazla hizmet alabiliyoruz.


Ben Android tabanlı telefonuma Spotify henüz Türkiye'ye gelmeden uygulamasını yüklemiştim (PlayStore'u yine DNS ile kandırarak), fakat Amerika'daki bankalara ait bir kredi kartımın veya oraya kayıtlı bir Paypal hesabımın olmayışından kelli premium hesabım da olmadığından kayıtlı listelerimi indirmek gibi bir şansım yoktu. Zaten premium hesap ile bedava hesap arasındaki farklar benim gözlemlediğim kadarıyla artı ve eksileri ile şöyle:

14 Ekim 2013 Pazartesi

Bayram ve Otobüs Yolculuğu

Bu sene bayramımı Istanbul'da geçiriyorum efendim ve yine bir yolculuk sırasında bakalım başımdan irili ufaklı neler geçmiş...

Ankara - İstanbul yolculuğu olabildiğince sakindi ama bu birkaç anormal şeyin gerçekleşmesine de mani olmadı.

Her şeyden önce, birgün öncesinden biletimi alırken sadece üç koltuğun boş oldugunu söyleyen elemana samimi sevgilerimi iletiyorum. Bana 30 numarayı veren herifin nasıl bir anlayışı var bilmiyorum ama benim koltuğumdan sonraki bölüm tamamen boştu. Yanımda da bir garip Erasmus değişim öğrencisi vardı ki, hali resmen içimi parçaladı. Muavinin "Yiyecek ne alırsınız? " sorusuna "Ekmek" dedi adam resmen 1.kur Türkçesi ile. Üzüldüm epey.

Gece Vakti Aşti
Filmi biraz daha geriye sararsak, evden çıkıp AŞTİ'ye gitmek için otobüs durağında beklerken bir taksi yanaştı ve şoför "Abi bu saatte otobüs bulamazsın gel nereye gidiyorsan ben seni 20 liraya bırakayım" dedi. Normal şartlar altında benim bu adama inanma oranım % 50'nin üzerinde olur.  Ama ben Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 'Helal olsun lan adamlara' diyebileceğim tek icraatı olan Otobüs Hatları uygulamasını kullanıyorum telefonda ve otobüsün yaklaşık olarak ne zaman geleceğini zaten görüyorum. Epey ısrar etti ama taksici kandıramadı beni, uygulama olmasaydı kanabilirdim. Yok lan kesin kanardım...

Otobüste ecnebi yol arkadaşımı satıp arkadaki boş koltuklara yerleşmemin ardından, otobüste USB portu olan bir ekranın olması bana yetti (telefonu şarj etmek için). Yolculuğun biraz sıkıcı olması, Kamil Koç'un 00:45 otobüsünü 01:00 otobüsünden daha geç kaldırması ve bir benzinlikte yarım saatten fazla boş yere (belli ki son dakika yolcusu beklediler) beklemek dışında pek bir şikayetim olmadı. Tabii bunlar dönüş için farklı bir firmadan bilet almam için de yetti, yalan yok.

İstanbul'a her geldiğimde yaptığım ilk şey ıslak hamburger yemek olduğu için biraz deniz havası almayı da bahane ederek vapurla Beşiktaş - Kadıköy yapıp Bambi'ye gittim. Fakat Bambi daha önce de yaptığı gibi beni hayal kırıklığına uğratmayı başardı ve "Islak yok abi henüz" baklasını ağzından çıkardı. Kusura bakmayın ama mümkün ise Allah belanızı versin biraz da olsa (Yeni servis elemanları çok kibardı ama haklarını da yemeyelim). Kızılkayalar'ı protesto etmek adına Taksim'e gitmedim ve Bambi de "Abi günlük mağduriyet kotamızı da doldurmamız lazım, hak ver" dercesine yapacağını yaptı.

Vapurunuz Çogzel İstanbullu Arkadaşlar
Kadıköy çok güzel deniz kokuyor bu arada, Beşiktaş'ta o koku yok İstanbullu dostlar. Bunu sizler de farkettiniz mi daha evvel?

Kadıköy'den belediye otobüsü (bizim otobüslere EGO dediğimiz gibi siz de İETT diyor musunuz, bilmiyorum) sırasında beklerken bir kadın geldi ve otobüsün ne zaman kalkacağı ile ilgili sorular sordu. Türkçesini otobüsteki erasmuslu garibanla karşılaştırdığımızda bu abla son kurda falandı, baya iyiydi ama dilde bir kırıklık seziyordunuz. Neyse efendim, teyze sorusunun cevabını aldıktan sonra daha adamların yanından ayrılmadan daha saf görünen adam "yabancı herhalde, ha?" diyerek düşüncesini halka arz etti ve daha saf görünen adam, kendinden emin fırça bıyıklı adam ve kadın arasında şöyle bir diyalog vuku buldu;
DSGA   : Yabancı herhalde, ha?
KEFBA : Yok yok Azeri o ya, bizden bizden. Ehehheh.
K          : Ben yabanci değılım ki!
KEFBA : Azerisin değil mi, bacım?
K          : Kırgızistandan geldım.
KEFBA : Azeri işte, bak. Demiştim ben.

Istanbullu amcalarımın diyalogları çok tatlı ve Istanbullu amcalar kendilerinden ölesiye eminler. Ankara'daki amcaları karşı bir soru ile hemen bertaraf edebilirsiniz ama bu amcalar bir başka dostlar. Evvelce şöyle bir diyaloğun içinde ben de bulunmuştum.


Arz ederim!

21 Eylül 2013 Cumartesi

İstenmeyen Kısa Mesaj Güruhu

Son zamanlarda cep telefonlarımıza çok acayip sms'ler geliyor arkadaşlar. Bu mesajların büyük çoğunluğu da cinsel içerikli. 

Yok kadın azdırıcı damla, penis büyütme zamazingosu derken zaten TV'de reklamlarına rastladığımızda dahi "ulan hala mı, ulan yine mi?" dedirten bu ürünler nasıl bu kadar dibimize geldi, cebimize girdi? 

Gergedan dediğin vejeteryandır ama o kadar da bitkisel olamaz... on Twitpic

20 Eylül 2013 Cuma

İş Arıyorum!

Ben iş arıyorum, ve bence siz de arayın. Benim gibi çalışıyor olsanız dahi arayın. Ben özellikle gazete köşelerinde yazmalı bir iş arıyorum arkadaşlar.

Aradığım pozisyonun özellikleri şöyle:

  • Sınırsız "Enter" tuşu kullanma yetkisi olmalı.
  • Yazılarıma bir kelime alt limiti konmamalı. İster 2 cümlelik bir yazı, ister tüm gazeteye yetecek miktarda, bol Enter tuşu, üç nokta, virgül ve tabii ki ünlem ile bezenmiş bir yazı yazabilmeliyim.
  • Gazetelerin şehir eklerinde de yazmayı kabul edebilirim. Özellikle Hürriyet Ankara ekindeki Mahşerin 4 Atlısı gibi bir köşeyi kabul edebilirim. 
    Benim köşemin adı Angara'nın Yalnız Kovboy'u gibi bir şey olsun isterim, illa isimleri bir şeylerden araklamam gerekiyorsa. Konu yaratıcı olmamaksa, söz veremem ama elimden geleni yaparım. "Şu sokakta su borusu patlamış, gidip bir bakayım da şikayetçi Ankara sakinlerinin kızgın suratlı fotoğraflarını çekeyim" diyerek iş yapmak ne güzel düşünsenize. Yazın dışarıda geze geze çalışırım, kışın da bir ihbar hattı kurup ofise gelen telefonlardan şikayetleri toplar yazarım "ıscacık" ofisimde. 
  • Eğer hiç bir gazete bana yukarıda bahsettiğim gibi bir iş vermeye niyetli değilse; yine Hürriyet'teki gibi tanıdık falan olmayan tiplerin barda, pubda fotoğraflarını çekip "3 kız arkadaş sınav stresi attı!" gibi, Ankara'da yaşayan bir birey olarak acayip merak ettiğim (!) haberleri de yapabilirim. Ama ben bir biraya 25TL ödeyenleri değil de, ucuz alkol membağını bulup da sızıp kalmış Ankaralı halkın haberini yapmak isterim: "4 sap arkadaş hatun kaldırma amacıyla, binbir zahmetle damsız girdikleri mekandan eli boş dönerken, 'Mekana sap sap girmek de başarıdır' diyerek mutlu ayrıldılar." ya da "Finallerden önceki son hafta sonunu eğlenerek geçirmek isteyen Anakra Üniversitesi DTCF öğrencisi alkolü kaçırınca, eski sevgilisine küfürler savurdu. Arkadaşları genç kızı sakinleştirmek için ellerinden geleni yaptılar. Arkadaşlardan Selin Çokörmüş'ün  yorumu 'Başlayacağım ex'ine yha! Bi eğlenelim dedik ağzımıza s*çtı karı, arkadaş!' oldu.". Bir bardan haber çıkaracaksan, bunlar gibi haberlerin haricindekiler külliyen yalandır. Ben 3 genç hatunun abiye giyip eğlenmeye bir mekana gitmelerine, bir biraya 25TL vermelerine, üzerine bir de eğlenip stres atabileceklerine inanamıyorum. "Hangi Ankara lan orası?" sorusu çarpıyor kafama külçe gibi.
Aranızda böyle güzel bir çalışma ortamı bulmamda yardımcı olabilecek hayırseverler varsa yardımlarını seve seve kabul ederim. 

Arz ederim!


19 Eylül 2013 Perşembe

Yağlarımdan Çok Muzdaribim

Ben ki zamanında alt aşortman giyip bel çevresindeki yağları pörtleten hatunlara giderler yapan bir insan olarak yağlanmayı kaldıramıyorum, dostlar. Ha, alt aşortman giyip yağlarımı pörtletiyor muyum? Hayır, ayrıca eşofmanın altına tüm hatları belli olacak şekilde slip don da giymiyorum. 
Ama yine de içimde, şuracığımda şimdi göbeğimin hüküm sürdüğü yerlerde bir zamanlar Antep baklavalarının olduğunu hatırlamak bir cızırdamaya neden oluyor. Daha Türkçesi, içim cız ediyor. "Bu buz dağının görünen yüzü oğlum, üzme kendini" diye kendi başımı okşayıp kendimi telkin ve teskin ediyorum arada, işe yaramıyor.

14 Eylül 2013 Cumartesi

Blogunuza 404 Hata Sayfası Oluşturma

Evvelce Blogger kullanırken sayfanızda 404 Hata Mesajı yayınlamak oldukça zahmetli bir işti doğrusu. Geçenlerde Blogger panelini incelerken artık hata mesajı sayfası oluşturmak için bir opsiyon konulduğunu fark ettim ve biraz kurcaladım. Sizlere şimdi adım adım hata mesajını nasıl oluşturulacağını, böylece blogunuzda kırık/hatalı bir link olması veya adres çubuğuna yanlış adres girilmesi durumunda okuyucularınıza nasıl 404 Hata Sayfası görüntüleyebileceğinizi anlatmak istedim.

12 Eylül 2013 Perşembe

Best of Yılmaz Özdil

Hürriyet'in tanınmış köşe yazarı Yılmaz Özdil'i tahmin ediyorum ki siz de tanıyorsunuzdur, yazılarından en az birini okumuşsunuzdur.

Yılmaz Özdil, Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi kelime esprisi hazinelerinden birisi; kendisi yazılarındaki aşırı ciddi havayı dağıtmayı bu kelime esprilerine başvurarak başarıyor. Ben de size Sayın Özdil'in ürettiği bu kelime esprilerinden küçük bir derleme yapmak istedim.


8 Eylül 2013 Pazar

Olympos Günlükleri - 3

Bu geceden sonra buradaki tatilim bitiyor, yarın eve dönüş yolculuğum başlayacak. Bugünkü planım sabah erkenden denize gitmekti ama marketten gazete alıp da bunu kahvaltı ile birleştirince zevk pezoluğum ayyuka çıktı ve saat 1130'a kadar masanın başından kalkamadım.
Tam öğle vaktinde de gitmeyi istemedim hafif derecedeki yanıklarım yüzünden, bu sebepten ötürü de saat 0130'a kadar oyalandım pansiyonda.

Sahile antik kentten geçerek gitmek cidden çok keyifli, etrafta tarih konuşan göbekli amcalar var. Neden fısıltıyla konuştuklarını çözemedim ama, sanki gizli bilgi paylaşıyor adamlar.

7 Eylül 2013 Cumartesi

Olympos Günlükleri - 2

2. Gün


Bugün yine erken kalkıp denize yollandım. Farklı olarak planladığım gibi Olimpos Kalıntıları'nı gezdim. "Kalıntıların bir esprisi var mı?" diye sorarsanız biraz tarih bilgisi biraz da hayal gücünüz varsa bir anlamı var bence. Tarih bilgisi olmadan hayal gücünüz olursa benim gibi saçmalayabiliyorsunuz, bunun da örneği aşağıdaki videoda.





2 Eylül 2013 Pazartesi

Olympos Günlükleri - 1

Tek başına tatil yapmaktan ölesiye korkarım ben dostlar. Bir başına sahile inip "aman eşyalarıma bir şey olmasın" diye paranoyaya girmekte üstüme yoktur. Buna rağmen çıktım yola ve pazartesi günü (02 Eylül) vardığım Antalya otobüs terminalinden Kumluca servisine, Olympos kavşağından da tekrar bir servisle Olympos' a geldim. 
Olimpos Kavşağı

20 Temmuz 2013 Cumartesi

TunnelBear Çalışmıyorsa, Çaresi Var

Buradan da yazdığım üzere müzik dinlemek için PC başındayken Spotify kullanıyorum. Fakat ofiste kullandığım PC'ye Windows 8 yükledikten sonra TunnelBear kullandığım halde beni Amerika'da imiş gibi algılamıyordu Spotify, bu yüzden "TunnelBear'ın Windows 8 ile bir alıp veremediği var" diye düşündüm. Denemediğim hinlik kalmadı programı işler duruma getirmek için.

Hotspot Shield zaten Spotify için bir işe yaramıyor ama ben PC'de mutlaka kurulu bir Hotspot Shield bulunduruyorum, malum TunnelBear kotalı. Gel zaman git zaman, XP veya Windows 7'de bir sıkıntı yaşatmamasına rağmen iki VPN programının çakışma olasılığı geldi aklıma... Hotspot Shield'i ve TunnelBear'ı kaldırdım, daha sonra sadece TunnelBear'ı kurdum ve Voila! Spotify'ı tekrar kandırmayı başardım.

Siz de benimki gibi bir sorun yaşarsanız, bu sorun VPN için kullandığınız iki farklı programın aynı anda kurulu olmasından kaynaklanıyordur.


Arz ederim!

6 Temmuz 2013 Cumartesi

İsyan

Dostlar, insan okuduğu kitap bir türlü bitmek bilmeyince bazen isyan edebiliyor. 

Gereksiz tasvirlerden kaçın Murakami, tamam? Öptm, by.


22 Haziran 2013 Cumartesi

Windows 8 için Bilgisayarı Kapat Tuşu Nasıl Yapılır

Daha önce Windows 8'i Sign Out'suz Kapatma adı altında Sign Out derdi olmadan size pratik olarak Win8'i nasıl kapatabileceğinizi aktarmıştım. Win7'den 8'e geçenler ilk başta başlat çubuğu olmadığı için sinirlenebiliyor. Üstelik şimdi once Sign Out, sonra da Bilgisayarı Kapat yapmanız lazım, eğer Microsoft'un istediği gibi hareket etmek istiyorsanız.


Şimdi size basitçe masaüstünde Bilgisayarı Kapat tuşunun nasıl yapıldığını anlatacağım.

26 Nisan 2013 Cuma

Ankara'da Yaşayanlara Duyurulur!

Dostlar selam,

Bildiğiniz ya da bilmediğiniz gibi bizim 4 kişiden oluşan bir rock grubumuz var, lakin birimizin işi, diğerimizin askerliği, öbürümüzün karın ağrısı derken epey bir süre sahne alamadık. Murat Özgen Özkan'ın -kendisi vokalimiz olur- doğum günü vesilesiyle 29 Nisan Pazartesi günü Ankara'nın pek durgun rock piyasasını canlandıralım dedik.

Adres: Rudis Bar  - http://tr.foursquare.com/rudisbar06



Arz ederim!

13 Nisan 2013 Cumartesi

Üslûp Kasmaca

Dünyadaki en iyi yazarlardan birinin kitabını okuyorum ama odaklanamıyorum, dostlar. Nedeni saçma bir şekilde Türkçe'ye aktarılmış olması ve ben, kendimi anlatılan hikayeye kaptırmaya ne kadar zorlasam da çeviri sırasında saçmalanmış cümlelerin, yanlış yerde kullanılmış kelimelerin altını çizip duruyorum.

Kitabın yazarı Haruki Murakami, adam Japon... Ağır ağır ilerleyen Umberto Eco romanından sonra anlatımının sürükleyiciliğini bildiğim bir yazara geçiş yapayım dedim ve İmkansızın Şarkısı'nı aldım. Yazar Japon, orijinal eser Japonca, kitap Türkçe'ye Fransızca'dan tercüme edilmiş, 9'uncu baskısını yapmış ve hala daha saçma saçma hataları var. 


28 Mart 2013 Perşembe

Emin

Gözler uzaklara bakıyor, çenenin altındaki el masadan güç alan dirseğin emin duruşuyla kafayı biraz daha yukarı kaldırıyor. Dudaklar gözlerin menzilinde olmayan birisi için belli belirsiz kımıldıyorlar; "Çekmedin mi tatlaam daha yaaa?"

15 Mart 2013 Cuma

Biraz Vaktiniz Var Mıydı?

Hiçbir şeyi yapamayacak kadar vakit kısırı olduğunuz veyahut vaktiniz olsa da yorgunluktan hiçbir şey yapamadığınız oluyor mu sizin de, dostlar? Hayatı bu iki durumla geçip gitmeye başlayan birileri var mı aranızda?

Ha, eğer öyle ise bende bir sıkıntı yok. Hayıflanmayı, bahaneler üretmeyi bırakıp "ot gibi yaşamak" olarak özet geçebileceğim bu hayata alışmaya çalışayım. Yok aranızda böyle olan üç-beş kişiden biri isem ben gidiyorum lan!


Arz ederim!

4 Mart 2013 Pazartesi

Havaalanındaki Kanun Kaçağı: NIVEA'dan yılın şakası!

Bugüne kadar yaptığınız en ağır şaka neydi?

Şöyle bir düşününce, hepimizin şaka yaparken ipin ucunu kaçırdığı anlar olmuştur. Yine de hiç birimiz bu kadar ileri giderken eğlenceli kalmayı başaramamışızdır. NIVEA yeni ürünü Stress Protect deodorant için öyle bir şaka yapmış ki, kurbanlar adeta soğuk soğuk terlemiş!

Bir yolcu havaalanında uçağını beklerken kanun kaçağı olduğuna dair haberler, ilanlar ve anonslarla karşılaşır. Birkaç dakikada etrafını saran stresle “Ne yapacağım?” diye düşünürken oturduğu yerden terlemeye başlar. İşte burada polisler hiç beklenmedik şekilde devreye girer:




Çok kısa sürede 5 milyondan fazla izlenen Stres Testi adındaki bu viral reklamı görünce, TV’deki şaka programlarının Stres Testi yanında sönük kaldığını söylemek mümkün!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

16 Şubat 2013 Cumartesi

Komşuluk Müessesi

90'lı yılların ortalarında ve 2binli yılların başlarında doğan arkadaşların şanssızlığının aksine biz 80'li yılların ortalarına şahitlik edenlerin çocukluğu, komşuluk müessesinin zirvelerini yaşadığı çağlarda hüküm sürdü...

22 Ocak 2013 Salı

Alınık Uygun Fiyata Dizüstü PC

Dostlar selam,

Eski (çok eski olmamakla birlikte) dizüstü bilgisayarını satmak isteyen ve bu yazıya denk gelenleriniz olursa, bir tanıdığım kendine uygun fiyatlı (genellikle internete girmek ve film izlemek için kullanacak) bir bilgisayar arıyor.


İlgilenen olursa bana burakcinar@doxaband.net üzerinden ulaşabilirler.

Teşekkürler! 

15 Ocak 2013 Salı

Windows 8'i Sign Out'suz Kapatma

Birkaç Win8 kullanıcısı tanıdığım, Windows 8'in Start menüsünden Sign Out yaparak bilgisayarı kapatmayı haklı olarak amelelik olarak görüyorlar. 

Aslına bakarsanız Win8, Win7'den ne kadar farklı görünürse görünsün aradaki göbek bağlarından biri de Alt + F4 kombinasyonu.

Masaüstü'nde iken Alt + F4 tuşlarına basarak eski bildiğimiz oturumu kapat seçeneklerini ekrana getirebiliriz ve akabinde "laaaps!" diye bilgisayarımızı kapatabiliriz.

Gereksiz stresten uzak kalmanız dileklerimle,

Arz ederim!