90'lı yılların ortalarında ve 2binli yılların başlarında doğan arkadaşların şanssızlığının aksine biz 80'li yılların ortalarına şahitlik edenlerin çocukluğu, komşuluk müessesinin zirvelerini yaşadığı çağlarda hüküm sürdü...
Ben size birbirine selam vermeyen komşulardan, birbirini tanımayan apartman sakinlerinden bahsetmiyorum, zira sitede yaşayan biri olarak ben yanımda kim oturuyor, üstteki adam nasıl bir tip en ince ayrıntısına kadar biliyorum. Örneğin üstteki adam sabah kaçta kalkıyor, akşam yatmadan önce sigarayı yine çok içip ertesi günün sabahında balgam çıkarmak için gırtlağını yırtmaya ramak kala çabasına son mu veriyor ya da yan komşum gaz problemleri yüzünden gece tuvalette gaz boşaltımının hakkını veriyor mu - hakkını veremezse biriken gazlar yüzünden sabah karşılaşınca yüzündeki ekşimeyi hissedebiliyorum - biliyorum. Bir insan gazıyla Beethoven sonatı çalabilir mi? Bu adam çalabiliyor...
Yeni dönem komşuluklar, apartmanların iskambil kağıdını andıran kalitesinden dolayı eskisine göre bambaşka bir boyut kazandı bana sorarsanız. Eski dönemin yadigarı insanların hayıflanmalarına kulak asmamak lazım bundan böyle, çünkü eskisinden farklı olarak artık kadınların çoğunluğu çalışıyor gün boyunca veya çocuklar komşu çocukları ile sokaklarda değil, kreşlerde büyüyorlar. Hal böyle olunca biz de komşularla ancak sabahları tuvalet ve banyoların havalandırma boşlukları yoluyla osurarak veya sümkürerek iletişim kurabiliyoruz. Abartılacak bir durum yok.
Arz ederim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Konuyla ilgili fikrinizi beyan etmek için lütfen ilgili alanları doldurunuz.