20 Kasım 2012 Salı

Ego ve Yeni Otobüsleri

Güzide Ankara'mıza metrobüs diye yutturmaya çalışılan, çoğu ekspres seferi yapan şu yeni otobüsleri görmüşsünüzdür mutlaka. Ankara'da yaşıyorsanız tabii... 


Otobüsler ekspres olduklarından ulaşım hızı konusunda bir sıkıntı yaşanmıyor, zaten şoförler "ekspres" otobüs şoförü olmanın verdiği özgüven ile durakta binecek yolcu varken bile "arkadan bir tane otobüs daha geliyor yeaa" mesajını el hareketleri ile iletip, yolcuları almadan yollarına devam edebiliyor.

İçerisinin dizaynı Türk milleti için mi yapıldı yoksa standart mı, onu cidden çok merak ediyorum dostlar. Bindiyseniz görmüşsünüzdür, bazı koltuklar tek kişilik mi çift kişilik mi belli değil. Bir buçuk porsiyonluk koltuklar var birkaç tane, bu yüzden tasarımcısına seslenmek istiyorum buradan;



İsminin büyük ihtimalle Jürgen (Yürgen) olduğunu tahmin ettiğim şahsiyet, eğer koltukları Türkler için tasarladı isen yolcular şu an çok büyük ayrıma girmiş durumdalar. Koltuklarda bir kişi otururken bile -affedersiniz - yarım götlük yer kaldığından ayakta kalanlar buralara her zaman oturuyor, sevgili Jürgen. Yani "Türklerde" -affedersiniz- "götler büyük olur, birkaç tane de bir buçuk adamlık koltuk koyalım" düşüncen hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Biz yarımızdan fazlası boşlukta kalsa bile boş koltuğa oturan bir milletiz. 

Ya da sevgili Jürgen, Man olarak Japonya için aldığınız sipariş falan iptal oldu ve 50-100 tane mini metrobüs elinizde patladı. O koltuklar da "Japonlar en küçük boşluğu bile değerlendirir" zihniyeti ile 3 kişilik olarak tasarlandı.

Benim aklıma başka mantıksız bir düşünce gelmiyor.