10 Mart 2014 Pazartesi

Pembeye Çalan Kırmızı Başlı Kız

Otobüste karşılaşıyorum bu hatunla sürekli ve sürekli bir ürkmeye sevkediyor ruh halimi. Kırmızıdan pembeye çalmaya başlamış kafası değil ürkütücü olan, ne zaman otobüse binse suratını cama dönmesi beni korkutan.

Bunda ne var diyebilirisiniz ama ben çocukluğumda akvaryumlu evlerde büyüdüm. Özellikle dedemin sonradan kuşlara meyletmiş takıntısı o zamanlarda balıklardan ibaretti. Ayda bir o balıklar nedendir bilinmez ölür ve yerlerine aynı cinsten yenileri alınıp bırakılırdı akvaryuma. 


Babamın dayısı da onu bildim bileli balıklı akrabalarımdan biriydi. Fakat dedemin aksine babamın dayısı (kısaca biz de dayı derdik) balıklara olan bağlılığını hiç bozmadı. Işte bu adamın balıkları yüzünden hafif bir travma yaşadım balıklarla (bu ergenliğe kadar denizde misina ile saatlerce balık peşinde beklememe mani olmadi), aslında bu hafif travmanın pembeye çalan kafalı kızı görmeden farkında değildim. Bu hatun resmen dayımın akvaryumundaki çöpçü balığına benziyor. Suratı otobüs camına o kadar yakın ki sanki bir anda, ne olup bittiği anlaşılmadan oldu bittiye getirip, dudaklarını da halka yapıp cama yapıştıracakmış gibi geliyor.

Babamın dayısını hatırlamamla maruz kaldığım başka bir travmatik olay aklıma geldi şimdi. Bu olayın arkadaşlarıma nasıl ızdırap dolu dakikalar yaşatmama sebep olduğu beynime selektör yapıp duruyor. Bu da başka bir yazının konusu olsun. 

(İleride o yazıyı yazmazsam eğer en azından ipucu vereyim: meşhur el şakalarım)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Konuyla ilgili fikrinizi beyan etmek için lütfen ilgili alanları doldurunuz.