Türk Aile Yapısı ve Yengeler Sorunu

Başlık bile sosyo-kültürel bir makaleye giriş yaparken birden işe cıvıklık getiriyor ama bu ülkenin cidden yengeler ile ciddi bir sorunu var. Bana karşı çıkacak tüm yengeleri şimdiden tenzih ederim lakin ülkemiz genelinde yengeler kendi ailesinden kopup bir başka cemiyetin (kocanın ailesi) içine dâhil olmaları ile "benimsenemeyen insan" olmaktan kaçamıyorlar. Bir de kocalarını kendilerine daha yakın tutma çabası ile eş ailesine karşı verilen savaşlar sanırım bu "benimsenememe" durumunu güçlendiriyor.

Yenge kavramı ve bizim ailemizdeki yeri -belki biraz abartılı olmakla birlikte- iskelet olarak dizilerimizde de bu dönemlerde fazlaca resmediliyor. Bunlar da şu yengeler oluyor;

• Feriha'nın yengesi Seher (Neşem Akhan gerçek ismini bulamak zor oldu)

Yani bu kadın bu yengeler içerisindeki en abartılısı, yukarıdaki çizdiğim profile de "erkeğini elinde tutma" amacı doğrultusunda uymuyor. Ama genel bakış açısından güzel bir örnek. Yengelerden tiksindirir adamı yemin ediyorum. 

• Fatmagül'ün yengesi Mukaddes Hanım (Esra Dermancıoğlu)

Bu kadın da ailenin pek sevilmeyen, benimsenemeyen kadını çünkü bu da aileden kendini ayırıyor. İşine gelirse ailenin bir parçası, gelmeyince de burnunu kıvıran birey oluyor. Başarılı bir canlandırma ile bu sevimsiz karakteri ekranlara taşıyor Esra Hanım.

• Son olarak vereceğim örnek de Öyle Bir Geçer Zaman Ki (ki ayrı) dizisinde Cemile'nin (Ayça Bingöl) yengesi olan Neriman Hanım (Zeyno Eracar).

Zeyno Eracar'ın zaten başarılı bir seslendirme sanatçısı olduğu bilinmekte. Rolünü de gayet güzel icra ediyor. Neriman Hanım da kocası üzerinde fazla bir etkiye sahip, yengesi olduğu insanların acıları karşısında cidden üzülürken bir yandan da onların mutluluklarını kaldıramıyor ve kendi ailesinin hep daha gösterişli olmasını istiyor. Genel olarak yengelerin sahip olduğu histerik davranışları sergiliyor.

Bu karakterlerin gerçeği ne kadar yansıttığı düşünüldüğünde bence en "doğru" şekilde kurgulanmış karakter Neriman Hanım'dır. Belki de bu diğer dizilerin kurgularının genel olarak daha "fantastik" olmasındandır. Yok 45bin dolarlık yüzükler elden ele geçecek, yok eşinin kardeşine tecavüz edenlerle birlikte çalışılacak falan... Tabii bu durum izlenmelerine engel değil, fantastik kurgu buna engel olacak olsa fantastik filmlerin babası "Lord of the Rings"  veya  Avatar izlenme rekorları kırmazlardı.

Arz ederim